Sosyal Medya

Facebook’ta Yüksek Etkileşim için 7 Önemli Strateji

Spread the love
Facebook’un yıldan yıla post’ların erişim yüzdesini düşürmesi birçoğumuzun bildiği bir durum. 2013 Ekim’inde %12 olan organik erişim yüzdesi, Şubat 2014 itibari ile %6’ya düşürüldü. Facebook’un bu rakamı %1-%2’lere düşürmeye planladığı da konuşulan konular arasında.
Her ne kadar Facebook bu durumu kullanıcıların ve markaların lehine olduğunu söylese de ve her ne kadar bunun bir doğruluk payı olsa da, tabii ki bu değişikliğin sebepleri arasında Facebook’un reklam gelirlerini artırma hedefi de var.
Kurgu basit aslında. Post’larının eskisi kadar kişiye ulaşmadığını fark eden markalar, eriştiği kitleyi büyütmek için reklama başvurur ve bu da doğrudan Facebook’un reklam gelirini artırır. Reklam vermek erişimi artırmanın en kolay yoludur fakat bazen bütçeniz buna müsait olmayabilir. Böyle zamanlarda reklam kadar olmasa da etkileşim oranınızı artıracak bazı yöntemleri uygulamanız gerekir. İşte onlardan bazıları:
1)  Fotoğraf kullanın. Socialbakers tarafından yayınlanan makaleye göre, fotoğraflar normal içeriklere göre %93 daha fazla etkileşim sağlıyor. Çünkü tek bir fotoğraf, bazen yüzlerce kelimenin anlatamadığı bir şeyi anlatabiliyor.
2)  Post’larınızı kısa tutun. Yapılan araştırmalar 100 karakter civarındaki postların etkileşime daha uygun olduğunu gösteriyor.
3)  Çift yönlü etkileşim olanak verin. Soru sorun, kitlenizin düşüncelerini öğrenmeye çalışın, size yazanlara cevap verip onlara teşekkür edin. Bu tutumunuz diğer kişileri de sizinle etkileşime geçme konusunda cesaretlendirecektir.
4)  Firmanızla ilgili dikkat çeken ve yararlı içerikler paylaşın. Bu tarz içerikler, kullanıcıların o içeriği paylaşma eğilimini artırır.
5)  Zamanlamayı iyi yapın. Farklı günlerde ve farklı saatlerde paylaşımlarda bulunarak en çok etkileşimi hangi gün ve saatte aldığınızı saptayıp paylaşımlarınızı ağırlıklı olarak bu zamanlarda yapın.
6)  Direkt firmanızla alakası olmayan içerikler paylaşmaktan çekinmeyin. Ancak bu demek değildir ki firmanızla hiç alakası olmayan içerikler seçin.
7)  Doğal davranın. Kullanıcılar karşılarında makineleşmiş bir sesten çok kendileri gibi bir ses duyduklarında mutlu olurlar. Firmanızın amacına bağlı olarak onlara daha sıcak gelecek bir konuşma dili kullanın.

Akin Ozcan

1985 yılının Aralık ayında Akın Özcan olarak dünyaya geldim. 2003'te Pertevniyal Anadolu Lisesi'nden, 2007'de İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü'nden mezun oldum. Askerlik görevimi yerine getirdikten sonra 2008 yılında Finansbank’ın ADK Pazarlama departmanında başladığım profesyonel yaşamıma, Turkcell Global Bilgi, DenizBank ve Bilyoner.com'un dijital pazarlama ve sosyal medya departmanlarında görev alarak devam ettim. Son olarak Findeks.com'un dijital pazarlama departmanında da 2 yıl çalıştıktan sonra 9 yıllık kurumsal iş hayatımı 30 Mart 2018'de noktaladım. Bugüne kadar web sitesi yönetimi, dijital proje yönetimi, içerik pazarlaması, Google ve sosyal medya reklam yönetimi, medya planlama, sosyal medya içerik yönetimi, viral pazarlama, e-mail ve SMS pazarlaması, performans pazarlaması, PR ve offline pazarlama görevlerinde yer aldım. Şu anda ise stok fotoğrafçılığı yapıyorum. Aynı zamanda da 7 yıllık yazarlık kariyerimi şu an bulunduğunuz blogumda sürdürüyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.