Günümüzde farklı farklı birçok sektör bulunmasına rağmen iş bulmak için tabiri caizse “40 takla atmak” gerekiyor. Tahmin edersiniz ki bu durumun zorluluğu geçmiş yıllarda çok daha fazlaydı. Hatta iyice geçmişe gittiğimizde iş bulmak bir yana, iş başvurusunda bulunmak bile oldukça meşakkatli bir süreçti. Bazı dönemlerde ise insanlar meslek sahibi olarak doğuyorlardı. :) Dönemlere göre farklılık gösteren iş arama süreçlerini ayrıntılı olarak inceleyelim.
1492 – Bu tarihte insanlar en fazla yün sarar veya okyanuslara açılırdı.
1632 – Amerika’da ilk postane açıldı. İş arayanlar artık CV’lerini posta yoluyla göndermeye başladılar.
1800’ler – İnsanlar doğuştan meslek sahibi oluyorlardı. Çünkü ailelerinin sahip olduğu tarlalarda çalışmak kaçınılmazdı. Kariyer gelişimi veya başka bir iş arama söz konusu bile değildi.
1830 – Amerika’da ilk demiryolu kullanıma açıldı. Böylece insanlar memleketleri dışında da çalışma fırsatı buldular.
1876 – Graham Bell telefonu icat etti. Bu gelişme yeni iş alanlarının ortaya çıkmasına olanak sağladı.
1950’ler – 2. Dünya Savaşı sonrasında beyaz yaka meslekleri ortaya çıktı. İş arayanlar, ofis işleri için başvurularda bulunmaya başladılar.
1969 – Ve internet dünyaya geldi. :) Ancak henüz kullanımı çok yaygınlaşmamıştı.
1980 – Cep telefonu icat edildi.
1982 – VHS ile ilk video özgeçmişi oluşturuldu. Fakat kaset ile özgeçmiş göndermek, kağıt ile göndermekten çok daha zordu.
1983 – Fax gönderim sayısı 300.000’den 4 milyona çıktı. İşverenler ve iş arayanlar için fax kullanımı çok daha kolay bir iletişim metodu haline geldi.
1989 – World Wide Web (www) hayata geçirildi. Özgeçmişler artık e-posta ile gönderilebilecekti.
1990 – Bu tarihten itibaren cep telefonu sektörü hızla yükselişe geçti. İş arayanlar artık mobil telefonları yardımıyla da başvuruda bulunabilmeye başladı.
1996 – Aleskey Vayner’ın yaptığı eğlenceli özgeçmiş videosu viral bir yayılım gösterdi. New York Times’a bile konu olan bu video sayesinde tüm online özgeçmiş videoları ilgi çekmeye başladı.
1999 – İlk iş ilanı panosu oluşturuldu. İş arayanlar özgeçmişlerini, işverenler ise aradıkları pozisyonları burada yayınlıyorlardı.
2000 – İnsanların %50’si interneti kullanmaya başladı. İş arayanlar özgeçmişlerini potansiyel işverenlere göndermeye başladılar.
2005 – Youtube ortaya çıktı. Çabuk yükleyebilme özelliği sayesinde video özgeçmiş oluşturmak, eskisine göre çok daha kolay bir hale geldi.
2010 – İnsanların %80’i interneti kullanır hale geldi. Online iş arama her geçen gün artarak devam etmeye başladı.
2011 – Markalar, sosyal medyayı işe alımların geleceği olarak gördüğü için sosyal işe alımlara %50 daha fazla yatırım yapmayı planlamaya başladı. Ayrıca markaların %89’u, işe alım süreçlerinin herhangi bir evresinde sosyal medyayı kullanır duruma geldi.
2012 – Online yetişkin bireylerin %66’sı en az 1 sosyal medya platformunu kullanır duruma geldi. İşverenler ve iş arayanlar arasındaki uçurum, sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte kapandı ve bu durum her 2 tarafı da memnun etti.
Ve şimdi – Video mülakatları ve özgeçmişleri, işe alımın verimliliğini artırmak için kullanılıyor. İş arayanlar iPhone/iPad ve webcam aracılığıyla uluslararası şirketlerle mülakatlarını gerçekleştirebiliyorlar.