Dijital PazarlamaSosyal Medya

Foursquare Büyük Veriyi Nasıl Hikayeleştiriyor?

Spread the love

Geçtiğimiz ay gerçekleşen Kristal Elma festivalinde Foursquare’in kreatif strateji yöneticisi Swen Graham’ın konuşmacı olduğu bir oturuma girmiştim. O oturumda elde ettiğim bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Kariyerine seçim çalışmaları yaparak başlayan Graham, sonra ise Apple ve Foursquare’de çalışmış. İlk duyduğunuzda ilginç bir geçiş gibi duruyor değil mi? Aslında seçim ve pazarlamanın 2 ortak noktası var: Hikaye anlatmak ve ikna etmek.

Markaları zirveye çıkaran 3 pazarlama kuralını görmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Bu yılki Cannes festivalinde ilk kez verilen “veriye dayalı yaratıcılık” ödülü, verilerden yararlanılarak yaratıcı hikayeler anlatmanın ne kadar önemli bir hal aldığının göstergesi. Fakat bu o kadar da kolay değil tabii ki.

Büyük Veriyi Anlamlandırmak

Büyük veri (big data) ile yaratıcılık bazen iç içe geçmesi zor kavramlar olabiliyor. Bu da “yaratıcılık” tanımının yanlış yapılmasından kaynaklanıyor. Peki nedir aslında yaratıcılık? Kısaca “herhangi bir soruna çözüm bulma kabiliyeti” diyebiliriz. Yani farklı yollar deneyerek yoğun bir trafikten kaçabilme kabiliyeti de aslında bir yaratıcılıktır. Ve yaratıcılAnlamlı hikayeler haline getirilmeyen büyük veriler, sadece bir gürültüden ibarettir.

Foursquare Neler Yapıyor?

İnsanları, mekanları ve hareket unsurlarını baz alarak verilerden, kullanıcıların işine yarayacak anlamlı sonuçlar çıkarmaya gayret gösteriyor. Foursquare’deki çıkartmalar bunun en büyük örneği. Çünkü her çıkartma, bazı verilerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkıyor.

Örnekler

Mesela bar çıkartmasını kazanırsanız, bu aslında sizin 3 gecedir bir bara gittiğinizin verisini içinde barındırıyor. Bir başka örnek de “geceden kalma” çıkartması. Eğer gece bir barda, sabah da iş yerinizde check-in olursanız, hangover çıkartmasının sahibi oluyorsunuz. Foursquare, veriler sayesinde sizin baş ağrısı çektiğiniz kanısına varıyor ve sizi çıkartma ile ödüllendiriyor.

foursquare-hangover-sticker

Bunların dışında, sizin tercihlerinize göre öneriler sunuyor Foursquare. Manzarası güzel yerleri seviyorsanız, ilk defa gittiğiniz bir yer olduğunda size manzarası güzel olan mekanları öneriyor. Saate göre bu öneriler kahvaltı edebileceğiniz mekanlar da olabiliyor, kahve içebileceğiniz mekanlar da.

Verileri anlamlı hale getirmenin başka bir örneği ise anlık bildirimler. Daha önce gitmediğiniz bir restorana girdiğinizde, Foursquare bunu fark ediyor ve size yemeklerle ilgili öneriler sunuyor. Foursquare, yaptığı çalışmaları tamamen bunun gibi konular üzerine yoğunlaştırıyor. Ancak dikkat edilmesi gereken bir husus var: Çok sık atılan bildirimler kullanıcıları sıkabilir.

Tatilde Foursquare size çok şey kazandırabilir. Kendi deneyimimi anlattığım yazıma buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Peki insanları sıkmadan, anlık bildirimleri nasıl cazip hale getirebilirsiniz? Gayet basit. Kullanıcılara kişisel bilgiler içeren ve bağlamsal (çok popüler bir etkinlik bildirimi, ilk defa gidilen bir restoranın çok beğenilen yemekleri vb.) içerik sunarsanız, bu onları muhtemelen sıkmayacaktır. Ancak sürekli ürün, hizmet veya kampanya haberleri için atılan bildirimler, kullanıcılar tarafından çok fazla hoş karşılanmayacaktır.

Yukarıdaki videoda verileri kişiselleştirmenin ve eğlenceli hale getirmenin çok güzel bir örneğini görüyorsunuz. Spor yapanların verileri açıkça bir ekranda gösteriliyor ve herkes etrafa rezil olmamak için daha fazla çaba sarf ediyor. Yani sizden elde edilen veriler kullanılarak yine size anlamlı bir şekilde yansıtılıyor.

Sonuç

Tüm bu örnekler, büyük veriyi nasıl eğlenceli hale getirebileceğimizi gösteriyor. Büyük veriden anlamlı hikayeler çıkartmak için aşağıdaki 3 tüyoyu unutmayın:

  • Veriyi kişiselleştirin
  • Bağlamsal içerik üretin
  • Eğlendirin

Akin Ozcan

1985 yılının Aralık ayında Akın Özcan olarak dünyaya geldim. 2003'te Pertevniyal Anadolu Lisesi'nden, 2007'de İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü'nden mezun oldum. Askerlik görevimi yerine getirdikten sonra 2008 yılında Finansbank’ın ADK Pazarlama departmanında başladığım profesyonel yaşamıma, Turkcell Global Bilgi, DenizBank ve Bilyoner.com'un dijital pazarlama ve sosyal medya departmanlarında görev alarak devam ettim. Son olarak Findeks.com'un dijital pazarlama departmanında da 2 yıl çalıştıktan sonra 9 yıllık kurumsal iş hayatımı 30 Mart 2018'de noktaladım. Bugüne kadar web sitesi yönetimi, dijital proje yönetimi, içerik pazarlaması, Google ve sosyal medya reklam yönetimi, medya planlama, sosyal medya içerik yönetimi, viral pazarlama, e-mail ve SMS pazarlaması, performans pazarlaması, PR ve offline pazarlama görevlerinde yer aldım. Şu anda ise stok fotoğrafçılığı yapıyorum. Aynı zamanda da 7 yıllık yazarlık kariyerimi şu an bulunduğunuz blogumda sürdürüyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.