Marka İmajı ve Metro Turizm
Geçtiğimiz cuma günü işe gitmeyenler için 9, gidenler için ise 8 günlük bir tatili geride bıraktıktan sonra yeni bir iş haftasını yarıladık. 1 Mayıs’a kadar başka resmi tatil olmadığını hatırlatarak yazıma geçmek istiyorum. :)
Pazarlama sektöründe yer almamdan dolayı markalarla yaşadığım her olaya ister istemez olaya pazarlama penceresinden bakıyorum. Bu yazımı da tatil sırasında yaşadığım bir olaydan dolayı yazmaya karar verdim. Hem benim yaşadığım hem de gözlemlediğim olayları başlıklar halinde harmanlayarak, Metro Turizm’in marka imajının hangi seviyede olduğuna değinmeye çalışacağım.
Tercih Edilme Durumu
17 Eylül Cumartesi günü dönmeyi düşündüğüm İstanbul için bilet bakmaya büyük bir hata yaparak 13 Eylül Salı günü başladım. Pamukkale, Kamil Koç, Uludağ Turizm, Ulusoy gibi firmaların ofislerine girdiğimde hepsinden “Maalesef İstanbul’a bilet kalmadı” cevabını aldım. Sarımsaklı’da sorabileceğim başka bir firma kalmadığını fark edince son çare olarak Metro Turizm’e gittim. Diğer firmaların aksine birçok sefer ve boş yer vardı. Yani insanlar diğer firmalarda şanslarını deniyorlar, bulamamaları durumunda Metro Turizm’i seçiyorlar. Bu durum insanların kafasındaki Metro Turizm’in marka imajını gösteriyor.
Not: Bu durumu Metro Turizm’in sefer sayısının fazla olmasından kaynaklanan bir durum olduğunu düşünüyorsanız, o gün içinde diğer firmalarla aynı sayıda İstanbul seferi yaptığını söyleyebilirim.
Google Aramaları
Google’da bir seyahat firmasının ismini r harfi ile aradığınızda, ilk sıralarda sadece “reklam” ve “rezervasyon” gibi tamamlayıcıların çıkacağını düşünürsünüz; ancak konu Metro Turizm olunca sonuç hiç de düşünüldüğü gibi gerçekleşmiyor. Bakın ilk 3 tamamlayıcıdan 2 tanesi neymiş:
Not: Ekran görüntüsü 15 Eylül 2016 günü alınmıştır.
Rezervasyon Sistemi
Normalde bir şirkete rezervasyon yaptırdığınızda ve rezervasyon geçerlilik süresi konusunda mutabık kaldığınızda, o süre içerisinde içiniz rahat olur; ancak Metro Turizm’de bu durum da geçerli değil. 13 Eylül Salı günü yaptırdığım rezervasyonumun 16 Eylül Cuma saat 21.00’e kadar geçerli olacağına dair söz aldım. 2 gün bekledikten sonra geçerlilik süresinden 1 gün önce, yani 15 Eylül Perşembe günü biletimi almak üzere ofislerine gittiğimde Metro Turizm gerçeği ile karşılaştım. Biletim Metro Turizm 4. Levent ofisi tarafından başkasına satılmıştı. Ofisteki hanımefendiye böyle bir şeyi nasıl yapabildiklerini sorduğumda kendisinin bir şey yapamayacağını ve Müşteri Hizmetleri’ni arayarak şikayette bulunmam gerektiğini söyledi.
Müşteri Hizmetleri
Hal böyle olunca son çare olarak (hiç umudum olmamasına rağmen) Müşteri Hizmetleri’ni aradım. Yaklaşık 10 dakikalık bir beklemeden sonra karşımdaki temsilciye durumu aktardım. Şu an elinden gelen bir şey olmadığını ve şikayet kaydı oluşturduğunu söyledi. “Peki ben İstanbul’a nasıl döneceğim?” sorusu karşısında ise hiçbir karşılık veremedi. Benim yaşadığım olay dışında başkalarının da Metro Turizm Müşteri Hizmetleri ile edindikleri deneyimlerin bazılarını aşağıda bulabilirsiniz.
Tercih Edilme Nedeni
Peki bu kadar olumsuzluğa rağmen bu şirket neden hala çok tercih ediliyor? Bunun 2 sebebi var: İlki, çoğu firmanın gitmediği en küçük yerlere bile sefer düzenlemesi. İkincisi ise benim geçen hafta yaşadığım gibi mecbur kalınması (bu 2 sebeple ilgili örnek tweet’leri aşağıda görebilirsiniz). Yani ne kadar kötü bir firma olursanız olun, sektördeki bir açığa oynarsanız, bir şekilde varlığınızı sürdürebilme şansına sahip olabilirsiniz.
Sonuç
Bir firma A’dan Z’ye nasıl kötü bir imaja sahip olabilir, nasıl bunu düzeltmek için hiçbir şey yapmaz ve bu imaja rağmen bazı sebeplerden dolayı nasıl hala iş yapabilir konularına bu yazımda yer verdim. Siz de Ekşi Sözlük’te Metro Turizm başlığına yazılanları okuyarak veya Twitter arama kutucuğuna “Metro Turizm” yazarak bu imajla ilgili fikir sahibi olabilirsiniz. Eğer “Tabii ki hep olumsuz şeyler yazılacak, bizim alışkanlığımız bu” diye düşünüyorsanız, aynı kutucuğa Pamukkale Turizm yazıp aratmanızı öneririm. :)