Marka ve ReklamPazarlama StratejileriReklam Analizleri

Özcan Deniz&Sılalı Coca-Cola Reklamının Analizi ve Yorumları

Spread the love
“Reklamın iyisi kötüsü olmaz.” cümlesini sevenlerden değilim. Bu cümle geçerli olsaydı bu kadar reklam ajansı kurulmaz, fikirler üzerine bu kadar kafa yorulmazdı. Demek ki iyi olup olmaması önemliymiş.
Ben de dün akşam saatlerinde gördüğümüz Özcan Deniz ve Sıla’nın oynadığı Coca-Cola reklam filmini bu cümleyi yokmuş farz ederek değerlendireceğim.

Hedef Kitle

Belli ki hedef kitle konusunda kafalar karışmış. Eğer gençler ve gelir düzeyi ortalama üstü kitle hedeflendiyse hemen hemen tüm yönleri ile başarısız bir reklam. Eğer daha mütevazı bir yaşam tarzına sahip hane halkları veya belli bir yaşın üstü kitle hedeflenmiş ise zaten en baştan kaybediyor. Çünkü o hedef kitlenin sahilde yazlık kıyafetlerle dans eden kızların olduğu bir reklamı beğenmeyecekleri şüphesiz.

Prodüksiyon

Dansçılar kötü, danslar yapmacık, hareketler itici. Çekimler muhtemelen çok sancılı ve tekrarlı olmuştur ancak bence ortaya başarılı bir sonuç çıkmamış. Benim görüşüme göre prodüksiyon ve akış açısından insanı sıkmayan reklam örneği Hopi’dir.

Hopi reklamının analizi için buraya tıklayabilirsiniz. 

Reklam Yüzleri

Bu konuda bir uyum yakalanamamış. Sıla ve Özcan Deniz birbirinden çok farklı şarkıcılar. İlk Sıla seçildiyse Özcan Deniz ne alaka? Yok ilk Özcan Deniz’e karar verildiyse, partneri neden Sıla? Birisi daha çok popüler kültüre hitap ederken diğeri biraz daha arabesk (her ne kadar tarzını 90’lı yıllara göre biraz değiştirmiş olsa da) kitleye sahip. Tutarlı bir seçim yapılamamış. Ayrıca, Özcan Deniz’in Coca-Cola marka duruşu ile hiç alakası yok.

Jingle

Her zaman savunduğum dile dolanma konusunda başarılı olmuş ancak özgün bir müzik ile de bu başarılabilirdi. Bir şarkıyı sırf tuttuğu için sözlerini değiştirip jingle olarak kullanmak bence eksi puan.

Başarılı jingle örneklerine buradan ulaşabilirsiniz.

Reklam Süresi

Kesinlikle çok uzun. İlk izlediğimde reklam sektörüne olan ilgimden dolayı tamamını seyrettim. Ancak 2. ve 3. denk geldiğimde dayanamayıp kapattım. Bir reklam kendini seyrettirmeli, sıkmamalı. Akışı çok başarılı olmayan bu reklam bir de üstüne uzun tutulunca tamamını seyretmek zorlaşıyor.

Özgünlük

Jingleda olduğu gibi reklamdaki danslar da özgün değil. Müziğin esinlenildiği şarkının klibinde bu dansın neredeyse aynısı mevcut. Bu kadar bilindik bir şarkının klibinden fazlaca esinlenerek ne amaçlanmış olabilir? Benim şahsen bu konuda fikrim yok.

Konuşulma

Sanırım reklamın olumluya yakın söyleyebileceğim tek yönü burası. Bu sabahtan itibaren sosyal mecralarda bolca bu reklam konuşuluyor. Ancak yazının başında da belirttiğim gibi “reklamın iyisi kötüsü olmaz” görüşüne çok katılmıyorum. Sıfıra yakın bir bütçe ve berbat bir kurguyla da bir reklam kendisinden bahsettirebilir. Ayrıca, Coca-Cola’nın konuşulmaya ihtiyacı olan bir marka olup olmadığı konusu da tartışmaya açık diğer bir nokta.

Sonuç

Satışları artırmak için reklam yapmak çoğu marka için zorunlu olsa da bazı markaların mevcut durumu koruması yeterlidir. Bana göre Coca-Cola 2. gruba giren markalardan. İmajını zedelemeden kendini ara ara hatırlatsa bile satışları aynı düzeyde devam eder. Yani satışları reklama çok bağlı değildir.

Sosyal medyada yapılan yorumları görmek için tıklayın.

“Yemezler” reklam serisini beğenen biri olarak bu reklamı hiç başarılı bulmadım. Yazıya başlamadan önce acaba başarılı bir tarafı var mı diye düşündüm ancak konuşulması dışında bir başarı bulamadım. Normalde reklamlarını beğendiğim Coca-Cola’nın bir sonraki reklamı ile bu durumu telafi edeceğini umuyorum.

Diğer marka ve reklam analizlerine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Akin Ozcan

1985 yılının Aralık ayında Akın Özcan olarak dünyaya geldim. 2003'te Pertevniyal Anadolu Lisesi'nden, 2007'de İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü'nden mezun oldum. Askerlik görevimi yerine getirdikten sonra 2008 yılında Finansbank’ın ADK Pazarlama departmanında başladığım profesyonel yaşamıma, Turkcell Global Bilgi, DenizBank ve Bilyoner.com'un dijital pazarlama ve sosyal medya departmanlarında görev alarak devam ettim. Son olarak Findeks.com'un dijital pazarlama departmanında da 2 yıl çalıştıktan sonra 9 yıllık kurumsal iş hayatımı 30 Mart 2018'de noktaladım. Bugüne kadar web sitesi yönetimi, dijital proje yönetimi, içerik pazarlaması, Google ve sosyal medya reklam yönetimi, medya planlama, sosyal medya içerik yönetimi, viral pazarlama, e-mail ve SMS pazarlaması, performans pazarlaması, PR ve offline pazarlama görevlerinde yer aldım. Şu anda ise stok fotoğrafçılığı yapıyorum. Aynı zamanda da 7 yıllık yazarlık kariyerimi şu an bulunduğunuz blogumda sürdürüyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.