Sosyal Medya

#UnfollowEdildinizÇünkü

Spread the love
Bireylerin de markaların da sosyal medyada hiç istemeyeceği şeylerden biridir unfollow edilmek. Bunun 2 taraf için de ortak sebepleri olduğu gibi farklılaştığı noktalar da vardır. Bireylerin unfollow edilme sebepleri başka bir yazının konusu olarak kalsın, ben bu yazımda konuyu markalar açısından ele alacağım.
Sosyal medyada follower veya like sayısının önemli olduğu yıllar “Facebook bir ülke olsaydı…” döneminde kaldı. Artık tamamen bağlılık ve etkileşim ön planda. Ve bağlılığı sağlamak da hiç kolay değil. Herhangi bir yanlış yaptınız ve kullanıcı sizinle olan bağını koparıp sizi unfollow etti. Acaba neden unfollow edildiniz?

#UnfollowEdildinizÇünkü

Sıkıcıydınız. İnsanlar günün stresini atmak için sosyal medyaya giriyorlar ve burada eğlenceli şeyler görmek istiyorlar. Sürekli ürününüzün reklamını yaparak onları sıktınız. Tabii ki ürününüzü de tanıtacaksınız ancak fanlarınızı kaçırmamak için ürün tanıtım – eğlenceli içerik dengesini iyi ayarlamanız gerekiyor.
Boğucuydunuz. Şöyle düşünün, sizi haftada 3 kez arayan bir marka olsa o markanın çağrı merkezini arayıp arama listesinden çıkartılmanızı istemez misiniz? Veya bir markadan her gün mail aldığınızda “abonelikten çık” butonuna basmaz mısınız? Zaman periyodu değişse de sosyal medyada da durum farklı değil. Fazla içerik girdiniz ve insanlar boğuldu.
Konunun dışına çok çıktınız. Tamam, eğlenceli şeyler yapmalıyız ancak defalarca markanızla hiç alakası olmayan içeriklere yer verirseniz bu durum kullanıcılarınızın gözündeki saygınlığını azaltacak ve sizi like peşinde koşan bir marka konumuna getirecektir. Çok farklı tellerden çalmanızın sonucu ne? Elbette 1 adet unfollow.
Kırıcı oldunuz. Bunun sosyal medyada olması şart değil tabii. Mağaza personeliniz veya çağrı merkezi çalışanınız da müşterinizi kırmış olabilir. Herhangi bir sebepten dolayı size kızdı, kırıldı ve markanızla bağlarını koparmaya karar verdi. Bu yüzden de artık sizi takip etmeye gerek duymuyor.
İlgisizdiniz. Müşteriler artık sorunlarına anında çözüm getiren markaları tercih ediyorlar. Hatta bu tarz markalar ilk başta müşteriyi üzen bir şey yapsalar bile problemi çabuk çözdüklerinde müşteriyi eskisinden bile daha bağlı bir hale getirebilirler. Bunu göz ardı edip sosyal medyada size bir şeyler soran kullanıcılarınıza kayıtsız kaldınız. Onlar da size elveda dedi.
Kaptırdınız. Kullanıcınız rakibinizin müşterisi olmuş olabilir. Bu yüzden de sizi takip etmeye artık gerek duymuyorlar. Bu durumda sosyal medyada aldığınız unfollow kadar önemli bir diğer nokta da müşterinizi kaybetmiş olmanızdır.
Suçsuzdunuz. Unfollow eden kullanıcı haber akışında farklı farklı markalardan birçok gönderi görmeye başladı. Tam bu konudaki rahatsızlığı üst seviyeye çıktığı sıralarda sizin içeriğiniz de bardağı taşıran son damla oldu. Çok içerik girmemenize rağmen kurban siz oldunuz.

Neler yapılabilir?

Maddeleri sıralarken bilerek geçmiş zaman kalıbını kullandım. Peki bu durumu engellemek için, “geçmiş zaman” olmadan önce neler yapılabilir?
  • BuzzStream’in yaklaşık 1000 kişi üzerinden yaptığı bir araştırmaya göre kullanıcıların %60’ı içeriklerin sıkıcılığından ve sayıca fazla olmasından şikayet ediyor. Yani kullanıcıların asıl aradığı şey eğlence. Ürünlerin tanıtımını yaparken sıkıcılıktan uzak durulması gerekiyor.
  • Aynı araştırma sonucuna göre kullanıcıların yaklaşık %50’si şimdiye kadar Linkedin’de hiçbir markayı unfollow etmediklerini söylüyor. Bu çok önemli bir veri. Linkedin konseptinden çok sapmadan sosyal medya stratejinizde Linkedin’e daha fazla ağırlık verebilirsiniz.
  • “Hangi tür içerikler ilginizi çekiyor?” sorusuna %55 oranında görsel, video ve infografik cevabı veriliyor. Yani insanlar yazı okumak yerine göze hitap eden ve tüketilmesi kolay içerikleri seviyor. Çünkü herkesin zamanı çok kıymetli ve o kıymetli zamanın size ayrılması için önce onların dikkatini çekmelisiniz.

Akin Ozcan

1985 yılının Aralık ayında Akın Özcan olarak dünyaya geldim. 2003'te Pertevniyal Anadolu Lisesi'nden, 2007'de İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü'nden mezun oldum. Askerlik görevimi yerine getirdikten sonra 2008 yılında Finansbank’ın ADK Pazarlama departmanında başladığım profesyonel yaşamıma, Turkcell Global Bilgi, DenizBank ve Bilyoner.com'un dijital pazarlama ve sosyal medya departmanlarında görev alarak devam ettim. Son olarak Findeks.com'un dijital pazarlama departmanında da 2 yıl çalıştıktan sonra 9 yıllık kurumsal iş hayatımı 30 Mart 2018'de noktaladım. Bugüne kadar web sitesi yönetimi, dijital proje yönetimi, içerik pazarlaması, Google ve sosyal medya reklam yönetimi, medya planlama, sosyal medya içerik yönetimi, viral pazarlama, e-mail ve SMS pazarlaması, performans pazarlaması, PR ve offline pazarlama görevlerinde yer aldım. Şu anda ise stok fotoğrafçılığı yapıyorum. Aynı zamanda da 7 yıllık yazarlık kariyerimi şu an bulunduğunuz blogumda sürdürüyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.